tag:blogger.com,1999:blog-65650337741797658552024-03-12T19:00:04.722-07:00bir stajyerin güncesiid pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.comBlogger53125tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-21463610845747220332011-04-30T08:38:00.000-07:002011-04-30T08:39:34.185-07:00ben de tam kitap okuyordum<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1mbGqidQy0ClpbK-lAMkd5ZnctYR3CT4wQRVx-eTIJDM0X-xePENPFNHr265b6qP_h5D3PXU3yOmRA-DcvuAFg4e1LRkbUz3QGuNlal6iGB1FcmFusqMrtfa5PIoS2i1pJB0Xwdsv3WY/s1600/Picture+21.png" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 250px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1mbGqidQy0ClpbK-lAMkd5ZnctYR3CT4wQRVx-eTIJDM0X-xePENPFNHr265b6qP_h5D3PXU3yOmRA-DcvuAFg4e1LRkbUz3QGuNlal6iGB1FcmFusqMrtfa5PIoS2i1pJB0Xwdsv3WY/s400/Picture+21.png" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5601401694404315922" /></a>id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-79561390311759120112010-12-08T13:42:00.000-08:002010-12-08T13:43:57.804-08:00ani ölüm; otobüsün kapısında basamakta durarak her durakta inenlere yol veren torbalı amcanın beklenmedik bir durakta yol verdikten sonra yürüyerek evine gitmesi gibi birşey sanki.id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-30071595933902142572010-06-30T14:41:00.000-07:002010-06-30T14:43:53.049-07:002 kulak, 2 burun deliği, 2 göğüs, 2 kol, 2 el, 2 bacak, 2 ayak... peki neden tek boyun. yalnız olduğu için mi ağrıyo bu kadar. bu kadar çok tutulmasının sebebi ne ki. daha ne yapmalıyım ki:/id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-73225106236973698492010-05-23T08:01:00.000-07:002010-05-23T08:11:21.433-07:00iki tane çok sevdiğim (halk arasında favori) nevresim takımım var. şimdi kışın bunları kullanması iyi güzel biri kirliyken diğeriyle takılıyosun falan ama yazın öyle mi. çarşaf ve yastık kılıfını milyonlarca kez değiş tokuş yapıyosun. önemli olan yaz sonunda nevresimi kendi takımı içinde bütünleştirebilmek. henüz başarabilmiş değilim. önümüz yaz, bugün düşündüm bu konu gerdi beni. çünkü mevsim bittiğinde diğer takımın yastık kılıfıyla öbürünün çarşafından oluşan melez oluşumla ortada kalmak var işin ucunda. ya. derdim büyük.id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-45930076575784489182010-03-25T11:30:00.000-07:002010-03-25T11:31:17.791-07:00ben giderken o dönüyormuş. beni giderken onu dönerken gören kişi kim acaba.id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-66149135477278328102010-02-25T16:05:00.000-08:002010-02-25T16:10:12.878-08:00bence köprü trafiği oscar ödülleri töreni salonu gibi. nası orda ödül almaşa giden kişinin yerini salon boş gözükmesin diye başkası oturuyosa, boğaz köprüsünde de sanki aynı şekilde. sürekli trafik, sürekli araba. bi boş görseydik. valla atlamayacağım..id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-11389663984415787222010-02-18T15:52:00.001-08:002010-02-18T16:00:45.535-08:00kızım sana söylüyorum gelinim sen anla, sevgili müşteriye nağmeler.. çünkü senin elin, kolun, bacağın yokmuş da sadece gövden ve kafan varmış gibi ve ben de, senin isteğinle ve senin direktiflerinle, salonundaki eşyaların yerini değiştirmeye gelmişim gibi. sen sürekli biraz sağa, biraz sola.. olmadı biraz öne şimdi, şimdi azcık çevir.. der gibisin. ama aslında elin de var kolun da var bacağın da. ama sadece beni kumanda eder gibisin kendin yapmak yerine. üstelik ne yapacağından da emin değilsin. sürekli fikir değiştirip hiç birini beğenmiyorsun. yemek yemiyorum, su içmiyorum, uyumuyorum, senin salonunu değiştiriyorum. <div><br /></div><div>*ima'nın dibine vurmak.</div>id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-41990586492772596532010-01-23T04:59:00.000-08:002010-01-23T05:03:35.893-08:00atlıkarıncaya adını vermiş olmasına rağmen ortada hiç karınca olmaması ve tüm olayın at üstüne kurulu olması biraz haksızlık değil mi karıncalara?id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-11584786508274377992010-01-03T12:12:00.000-08:002010-01-03T12:19:26.518-08:00ulusa sesleniş -2Bugün sokakta gördüğüm tüm insanlar,<div><br /></div><div>Beni gördüğünüzde yüzünüzdeki hareketlenmeden, gözlerinizin kısılıp kafanızda oluşan sorulara yanıt arayış ifadenizden anladığım kadarıyla beni birine benzetiyorsunuz. Heyecanlanmaya hiç gerek yok boyum 1.70 bile değil, küçücüğüm. İmzam bile doğru düzgün değil yanıma gelseniz anlarsınız uzaktan bakınca herhalde bi benzerlik kuruyorsunuz. Beni görünce gözlerinizi açmanıza hiç gerek yok, şaşırmanıza da, zira az sonra geçip gideceğim, siz kafanızdaki sorularla kalacaksınız. Gerek yok. Gerçek olmayan düşüncelere kapılıyorsunuz, birbirimizi kandırmayalım. Üzgünüm ama sandığınız kişi değilim. Elinde torbayla, sırtında turuncu sırt çantasıyla gezip otobüsün körüğünde garip hareketlerle ayakta kalmaya çalışan biri sandığınız kişi olamaz ki. Bu soğuk günlerde birbirimizi kırmayalım. Lütfen.</div>id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-26317226291712275072009-12-19T17:30:00.000-08:002009-12-29T04:37:15.957-08:00uykunun sorunu<span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:small;">pamuk prenses prens onu öpüp uyandırdıktan sonraki gün kaç saat uyumuştur ya da yedi uyurlar 200 yıl uyuyup uyandıktan sonra?.. ben dün eve normal bi saatte geldim 3-4 saat uyudum sonra gece yine normal bi saatte yattım ertesi gün anormal bi saatte uyandım. bu da belki demek oluyor ki uyku da yorucu birşey aslında. insanın uyudukça uyuyası gelmiyor belki de, ya da geliyor ama yorulduğu için. bilemiyorum. gerçi neden uyuyoruz konusu da bir muamma değil mi zaten?</span></span><span><span></span></span>id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-67971189438156554152009-11-24T13:32:00.000-08:002009-11-24T13:34:00.011-08:00<div>Sevgili yetkili;</div><div><br /></div><div>Ben artık erken kalkmak istiyorum. Sabahları yatak beni çekmesin, yataktan kazınarak çıkarılmayayım istiyorum. Çok fazla uyuyorum günün yarısını gözüm kapalı geçiriyorum. Gereğinin yapılmasını arz-ı endam ederek arz ederim.</div><div><br /></div><div>saygılarımla</div><div>e.</div>id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-84294235260613533632009-11-07T09:59:00.000-08:002009-11-07T10:04:12.645-08:00person tekil people çoğul ya hani, bazı kişiler için birden çok olsalar da person kullanırım, bu onların bireyselliğinin göstergesidir. isteseler de çoğul olarak anılamazlar.id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-66214405893896213762009-10-11T06:08:00.000-07:002009-10-11T06:09:28.166-07:00ailede bir avrupailik var. babam burun silerken çıkarılan ses açısından hollandalılarla kapışır mesela..id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-88060207059691672012009-09-06T05:41:00.000-07:002009-09-06T12:39:36.490-07:00emaye tencere? no i'm not için geliyor.<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRehob-1M16lW_ptuMIvoTbyYxXwTqEDMXe7AXvevQCs8DRmFhl4eOygY0gv4x34EiPtK8_oKk6PPdFvcKUTOcSmGH_6o5KaaxDcsA4sQvVmF6Gcky72K-DLm_5AQ0xtqA5Qz96vwwpDw/s1600-h/lkzyz89efm_clap.gif"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 150px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRehob-1M16lW_ptuMIvoTbyYxXwTqEDMXe7AXvevQCs8DRmFhl4eOygY0gv4x34EiPtK8_oKk6PPdFvcKUTOcSmGH_6o5KaaxDcsA4sQvVmF6Gcky72K-DLm_5AQ0xtqA5Qz96vwwpDw/s200/lkzyz89efm_clap.gif" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5378333888040605746" /></a><br /><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div><div>bunu bulanın kafasını tebrik ediyorum.</div><div><br /></div><div>* bu da güya .gif, e hani oynamadı?!</div>id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-48185848163336109972009-09-04T04:43:00.000-07:002009-09-04T04:44:56.697-07:00hiç bir yer açık değil ama ben cereyandayım. hadi bakalım. çöz çözebilirsen.id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-17618842384072896382009-08-13T13:12:00.000-07:002009-08-13T13:23:33.096-07:00bir anahtarın insan üzerindeki beklenmedik etkileri: 1anahtar: başı boş insanların etfarındakileri rahatsız etmek için kullandıkları gereç. gerçi bunu bilinçli mi yapıyorlar henüz bilinmiyor. kullanım alanları sınırsız olmakla beraber, hedef kitlesi yalnızca sese duyarlı insanlardır. tahminen anahtar sevdalısı insanlar anahtarın çıkardığı sesle hipnotize oluyorlar ve ne yaptıklarını farketmiyorlar. bu son cümleyi anlarım, ama benim o sesi duyduğumda gözlerimden kulaklarımdan alevler çıkarak sana bakışımı nasıl farketmezsin onu anlayamam. anahtar mağduruyum, kulaklarım zarar gördü davacıyım. <div><br /></div><div>ha bak mesela sigarayı bırakana çekirdek önerirler (ses çıkarır rahatsız eder), anahtarı da kesin öyle bişey için sallıyosundur neden birşeylerden kurtulmak için ses çıkaran şeyler tercih ediliyor peki? o mu rahatlatıyor seni anlamıyorum ki.</div>id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-42928780645414255732009-08-10T10:18:00.001-07:002009-08-10T10:18:10.935-07:00bugün düşündüm de neden acaba bütün saç modelleri hayvanlardan esinlenilmiş.. tavuk götü, aslan başı, aslan yelesi, kirpi vs vs. neden acaba.id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-90830279223990124102009-07-05T14:46:00.000-07:002009-07-05T15:19:17.981-07:00Chapter 1:<br /><br />ally mcbeal bir mağaraya girer. yıkıntılar arasında yatan spiderman'i görür onu kucaklar, spiderman çoktan ölmüş, şişme bebek kıvamına gelmiştir. ally spiderman'i koltuğunun altına sıkıştırır ve mağaradan çıkarlar, bir tünele doğru giderler.<br /><br />Chapter 2:<br /><br />aynı tüneldeyiz, bu sefer insanlar tünelin içini doldurmak için çalışıyorlar. tünelin bir köşesinde de sıraya sokulmuş kadın, erkek, çocukların favorileri ağda ile alınmakta. bu arada 1.60 boylarında bir adam bağırmakta (bu adam şehri ele geçirmiş olan kişi, sanırım favorilere gıcık.) aynı tünelin diğer köşesinde de insanların topuklarından itibaren büyük törpüler üzerinde törpülenerek boyları kısaltılmakta maksimum boy 1.55'te sabitlenmekte (adam 1.60 olduğu için etrafında kendinden uzun insan görmek istememesi doğal bence. ben de şehri ele geçirsem höyt diyip böyle bi istekle şaşırtabilirim insanları.) <br /><br />(esas kız girer) ben mağarada yapılanları gördükten sonra kaçış için yol aramaya başlıyorum tam o anda taksici bir çocuk beni görüyor ve eliyle gel işareti yapıyor (favorilerinden onun da benimle aynı durumda olduğunu anlıyorum benimkiler de onunkiler de yerinde.) ordan kaçıp ve bir kafede buluyoruz kendimizi. sonra taksici çocuk bir anda değişiyor ve onun da diğerleri gibi topuk törpüleyici ve favori avcısı olduğunu anlıyorum ondan da kaçmak için kafenin kapısına yöneldiğimde camdan gördüklerim benim için son nokta oluyor: önde umpa lumpa kılıklı, şehri ele geçiren 1.60 boyundaki adam, adamın arka solunda geçen sene workshopuna katıldığım fotoğrafçı, sağında ise bu sene başında staj yaptığım reklam ajansının patronu. üstelik boynunda çılgınlar gibi kalın bir gümüş zincir ile yürüyor.. ve bu ikisinin boyu da 1.55.<br /><br />evet ben bu rüyayı gördüm.id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-20418519677009315832009-07-05T12:55:00.000-07:002009-07-05T13:12:55.063-07:00hüner git başımdan ben sana göre değilim!ilk karşılaşmamız benim lise dönemimde oldu. sen yeni albümünü tanıtan bir kartonun üstünden bana baktın, ben yanımdakeni "hiç de sevmem bu kadını yeaa" dedim sonra çarpıştık. gerçek senle. meğer aynı zamanda imza günün varmış orda. mecburen gülümsedim sen kaşlarını kaldırıp baktın bana. hayranın sandın ama pek üstünde durmadım yürüdüm gittim. sonra aradan uzun bir süre geçti bazen kendini hatırlatmak istedin radyodan bana şarkı söyledin, kanallar arasında gezerken televizyondan kafanı uzattın, hemen geçtim o kanalı. ama artık kendini aştın, bir gün kapımı çalacaksın diye korkar oldum. giderek canlanıyorsun, en son minibüste yanımda oturan kadının elinde senin cd'n vardı. bugün radyoyu açtım, şarkıyı önce ben söyledim arkamdan sen başladın. <br /><br />hüner git başımdan ben sana göre değilim<br />hüner git başımdan seni sevemiyorum.id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-4951176361510742652009-07-03T04:16:00.000-07:002009-07-03T04:18:50.347-07:00bir mezunun iç sesinereye gitsem kurutuyor muyum acaba? geçen sene bu zamanlarda iş yok diye sıkıntıdan patladığım yer şu an çılgınlar gibi çalışıyor ya da ben sonradan mı takip ediyorum acaba onları. bende mi sorun var acaba:/id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-72822022567267093432009-06-23T16:49:00.000-07:002011-08-04T11:39:13.189-07:00annemler tatile çıktışimdiki bacak boyun kadarken boyun, sen koltukta uyuya kaldığın zaman seni yatağına taşıyabilen insanlar vardı. çünkü kilon da 4te 1in kadardı o zaman. işte o zamanlar televizyon izlemek zevkliydi, burda uyuyup kalırsam diye düşünmezdin uykuya dalmadan önce. ya da yatağının üstünü abuk subuk şeylerle doldurduysan ve gözün yarı kapalıyken toparlamayı göze alamıyorsan senin yerine bunu senin için yapabilecek birileri vardı yine sen küçükken. toparlamasa bile ayakucunda yatmana izin verebilirdi, ya da sen şartları zorlayıp onlar uykuya daldığında sessizce gidip kıvrılabilirdin ayakuçlarına. çünkü sığardın , yatağın eni kadardı en fazla boyun. şimdi yatağımın üstü dolu, tek gözüm kapalı, yorgunluk diz boyu.id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-35617041914308398352009-05-10T06:56:00.000-07:002009-12-29T04:34:37.917-08:00<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMxx07QoDnPhdBmySzbz_X4xhandMW_VpqFxOIswRZVpU0zrnsqXkqF_ag1E3jPYd1pqXq5B_WZhkLm2Vowm0sLxkxIpwChE3YWR0DVV9q9NYLDCBT_S886pUa1Pc2m2GUcWWdCWbRlh8/s1600-h/eloise_dvd.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 157px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMxx07QoDnPhdBmySzbz_X4xhandMW_VpqFxOIswRZVpU0zrnsqXkqF_ag1E3jPYd1pqXq5B_WZhkLm2Vowm0sLxkxIpwChE3YWR0DVV9q9NYLDCBT_S886pUa1Pc2m2GUcWWdCWbRlh8/s200/eloise_dvd.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5334194112837794338" /></a><br /><span class="Apple-style-span" style="border-collapse: collapse; line-height: 18px; -webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size:small;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;"><span class="Apple-style-span" style="color:#C0C0C0;">şu fotoda gördüğünüz pembeli kadınla aynı odada 2 ay pilates yapmışlığımız var. benim alanım genişti onunki önü camlı bir kutuydu. ama birbirimize karşı sevgimiz saygımız sonsuzdu her sabah ve her akşam buluşup 10 dk sporumuzu yapardık, ben acıdan kıvransam da eloise hep gülümserdi, en zor harekette bile. benim 10 dklık pilates sonrası yarım gün bacaklarım titrerdi eloise bana mısın (ar yu tu mi) demezdi. hergün aynı şekilde gelirdi karşıma. onunla ilk buluşmamızda önce korkmuştum benim de mi memelerim böyle olucak anneeaa diye düşünmüştüm. eloise yüzüstü yapılan hareketlerde pek başarılı olamıyordu çünkü yerden 2 karış havada duruyordu, ben de her ihtimale karşı o 10 kere yap bu hareketi dediğinde ben 5 kere yapayım da ne olur ne olmaz başıma iş açmayayım diyordum ona çaktırmadan. sonra geçen hafta tekrar karşılaştık eloise ile, meğer playboy ağustos tavşanıymış kendileri. çok şaşırdım önce, sonra bu kadar şaşırmama daha da çok şaşırdım. şaşkınlığımı pilates eşimi değiştirerek geçiriyorum şu günlerde. hem o beni de düşünüyor belin ağrıyorsa şöyle dur cicim, aman bak boynun sakatsa yasla kafanı yasla kuzuum bile diyor. e yaş da ilerledi ben şefkati seçtim ama... hey gidinin eloise'si.. sen orda hareketleri kendin yaparken bu kadın tutmuş üç beş adam onlara yaptırıyor. neyse bak devam ettikçe geriliyorum zaten olmuşum terminatör.. bitti</span></span></span></span><span class="Apple-style-span" style="font-size:small;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:arial;"><span class="Apple-style-span" style="color:#C0C0C0;"><br /><br />*yanlışlıkla silmişim, zaten gerçekten silmeyi becerebilsem bi alttaki tarihi duran içeriği silinmiş şeyi silerdim di mi..</span></span></span>id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-41484043037660247122009-05-04T14:49:00.000-07:002009-05-04T15:02:25.281-07:00mevsim yaz olmalı.<div>insanlar büyük güneş gözlükleri takıyorsa zaman 1960lar olmalı.</div><div>fotoğraflarda retro efekti yapılmaya çalışılıyorsa fotoğraf makinesi polaroid olmalı.</div><div>saçlar kabartılacaksa sinemalarda türkan şoray, filiz akın filmleri oynamalı.</div><div>...</div>id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-1989865693653123832009-03-20T16:13:00.000-07:002009-03-20T16:14:23.436-07:00¿-yeni evlilerin evinde ne olmaz?<div>-tozbezi.</div>id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6565033774179765855.post-64881969934649785512009-02-28T13:21:00.000-08:002009-02-28T13:28:52.588-08:00ben bir eşya olsam.. çantanın dibinde bir köşede kalmış ihtiyaç anında hiçbir zaman bulunamayan birşey olurdum. tercih meselesi değil öyle geldi şimdi. zaman zaman da kış bittiğinde dolaba kaldırdığın montun cebinde, en sıkışık zamanında bulduğun 5 milyon olurdum. <div><br /></div><div>buraya nasıl müzik ekleniyor hiçbir fikrim yok açıkçası ama into the wild filminin soundtrackinden edie vedder-guaranteed dinlenirse belki şu üstteki birkaç satır anlam kazanır. ama muhtemelen ben de yarın baktığımda yine ne saçmalamışım diyeceğim. silsem mi acaba şimdi:/</div>id pleasehttp://www.blogger.com/profile/17082690160106717275noreply@blogger.com0