5 Tem 2009

Chapter 1:

ally mcbeal bir mağaraya girer. yıkıntılar arasında yatan spiderman'i görür onu kucaklar, spiderman çoktan ölmüş, şişme bebek kıvamına gelmiştir. ally spiderman'i koltuğunun altına sıkıştırır ve mağaradan çıkarlar, bir tünele doğru giderler.

Chapter 2:

aynı tüneldeyiz, bu sefer insanlar tünelin içini doldurmak için çalışıyorlar. tünelin bir köşesinde de sıraya sokulmuş kadın, erkek, çocukların favorileri ağda ile alınmakta. bu arada 1.60 boylarında bir adam bağırmakta (bu adam şehri ele geçirmiş olan kişi, sanırım favorilere gıcık.) aynı tünelin diğer köşesinde de insanların topuklarından itibaren büyük törpüler üzerinde törpülenerek boyları kısaltılmakta maksimum boy 1.55'te sabitlenmekte (adam 1.60 olduğu için etrafında kendinden uzun insan görmek istememesi doğal bence. ben de şehri ele geçirsem höyt diyip böyle bi istekle şaşırtabilirim insanları.)

(esas kız girer) ben mağarada yapılanları gördükten sonra kaçış için yol aramaya başlıyorum tam o anda taksici bir çocuk beni görüyor ve eliyle gel işareti yapıyor (favorilerinden onun da benimle aynı durumda olduğunu anlıyorum benimkiler de onunkiler de yerinde.) ordan kaçıp ve bir kafede buluyoruz kendimizi. sonra taksici çocuk bir anda değişiyor ve onun da diğerleri gibi topuk törpüleyici ve favori avcısı olduğunu anlıyorum ondan da kaçmak için kafenin kapısına yöneldiğimde camdan gördüklerim benim için son nokta oluyor: önde umpa lumpa kılıklı, şehri ele geçiren 1.60 boyundaki adam, adamın arka solunda geçen sene workshopuna katıldığım fotoğrafçı, sağında ise bu sene başında staj yaptığım reklam ajansının patronu. üstelik boynunda çılgınlar gibi kalın bir gümüş zincir ile yürüyor.. ve bu ikisinin boyu da 1.55.

evet ben bu rüyayı gördüm.

hüner git başımdan ben sana göre değilim!

ilk karşılaşmamız benim lise dönemimde oldu. sen yeni albümünü tanıtan bir kartonun üstünden bana baktın, ben yanımdakeni "hiç de sevmem bu kadını yeaa" dedim sonra çarpıştık. gerçek senle. meğer aynı zamanda imza günün varmış orda. mecburen gülümsedim sen kaşlarını kaldırıp baktın bana. hayranın sandın ama pek üstünde durmadım yürüdüm gittim. sonra aradan uzun bir süre geçti bazen kendini hatırlatmak istedin radyodan bana şarkı söyledin, kanallar arasında gezerken televizyondan kafanı uzattın, hemen geçtim o kanalı. ama artık kendini aştın, bir gün kapımı çalacaksın diye korkar oldum. giderek canlanıyorsun, en son minibüste yanımda oturan kadının elinde senin cd'n vardı. bugün radyoyu açtım, şarkıyı önce ben söyledim arkamdan sen başladın.

hüner git başımdan ben sana göre değilim
hüner git başımdan seni sevemiyorum.

3 Tem 2009

bir mezunun iç sesi

nereye gitsem kurutuyor muyum acaba? geçen sene bu zamanlarda iş yok diye sıkıntıdan patladığım yer şu an çılgınlar gibi çalışıyor ya da ben sonradan mı takip ediyorum acaba onları. bende mi sorun var acaba:/