10 May 2009


şu fotoda gördüğünüz pembeli kadınla aynı odada 2 ay pilates yapmışlığımız var. benim alanım genişti onunki önü camlı bir kutuydu. ama birbirimize karşı sevgimiz saygımız sonsuzdu her sabah ve her akşam buluşup 10 dk sporumuzu yapardık, ben acıdan kıvransam da eloise hep gülümserdi, en zor harekette bile. benim 10 dklık pilates sonrası yarım gün bacaklarım titrerdi eloise bana mısın (ar yu tu mi) demezdi. hergün aynı şekilde gelirdi karşıma. onunla ilk buluşmamızda önce korkmuştum benim de mi memelerim böyle olucak anneeaa diye düşünmüştüm. eloise yüzüstü yapılan hareketlerde pek başarılı olamıyordu çünkü yerden 2 karış havada duruyordu, ben de her ihtimale karşı o 10 kere yap bu hareketi dediğinde ben 5 kere yapayım da ne olur ne olmaz başıma iş açmayayım diyordum ona çaktırmadan. sonra geçen hafta tekrar karşılaştık eloise ile, meğer playboy ağustos tavşanıymış kendileri. çok şaşırdım önce, sonra bu kadar şaşırmama daha da çok şaşırdım. şaşkınlığımı pilates eşimi değiştirerek geçiriyorum şu günlerde. hem o beni de düşünüyor belin ağrıyorsa şöyle dur cicim, aman bak boynun sakatsa yasla kafanı yasla kuzuum bile diyor. e yaş da ilerledi ben şefkati seçtim ama... hey gidinin eloise'si.. sen orda hareketleri kendin yaparken bu kadın tutmuş üç beş adam onlara yaptırıyor. neyse bak devam ettikçe geriliyorum zaten olmuşum terminatör.. bitti

*yanlışlıkla silmişim, zaten gerçekten silmeyi becerebilsem bi alttaki tarihi duran içeriği silinmiş şeyi silerdim di mi..

4 May 2009

mevsim yaz olmalı.
insanlar büyük güneş gözlükleri takıyorsa zaman 1960lar olmalı.
fotoğraflarda retro efekti yapılmaya çalışılıyorsa fotoğraf makinesi polaroid olmalı.
saçlar kabartılacaksa sinemalarda türkan şoray, filiz akın filmleri oynamalı.
...